Yeni neslin sosyal yaşamdan uzaklaşarak telefon, tablet, bilgisayar ortamında oyun ve sosyal medya ile geçirdikleri yaşamın olumsuz etkilerini yaşarken, bu sürecin aslında ebeveynlerin yoğun iş temposu, yaşam kaygıları ve son 20 yılda standardını yitiren ekonomik süreç başlıca sebep olarak gösterilebilir. Toplumsal yaşam zorluklarının yarattığı durum sebebiyle ailelerin çocukları ile geçirdikleri kaliteli zamanın yoksunluğundan dolayı çocuklar spor, sanat ve sosyal yaşamdan uzak kalırken kendi başlarına yarattıkları sanal dünyada zaman geçirir oldular. Bu da gelişim çağında olan çocukların ya da genç neslin kendini ifade edememe, toplumda kendilerine yer edinememe, empati kurmakta zorluk yaşama, hedef belirleme konularında sorun yaşamak, hayal kuramamak ve sorgulamamak gibi insani etkin değerlerden uzaklaşmalarına sebep oldu.
Özellikle 6 Şubat da yaşanan ve 11 ili etkileyen deprem sonrası gelişim çağındaki çocukların ve gençlerin yaşadıkları zor kuşlulardaki ortamlarda sanat ve spor önemli birer terapi aracı olarak karşımıza çıkıyor. Spor faaliyetleri ile stresini, kaygısını ve yaşadıkları dramatik etkileri azaltan en önemli etkenlerden biri spor ve sanat oldu. Bedensel, sosyal ve ruhsal açıdan güçlenirken yeni ortamlarına adaptasyon seviyeleri de artıyor. Spor ve sanat çalışmaları ile anlama, algılama, sosyalleşme, öz güven kazanma ve sağlıklı düşünme gibi yetenekleri ve duygusal kabiliyetleri yeniden harekete geçiriyor.
Yaşanılan travma sonrası kaygı ve korku ile depresyon bakımdan artan ruhsal rahatsızlık olarak karşımıza çıkmakta. Toplumsal bazda değerlendirildiğinde her yaş grubunda görülen depresyon özellikle ergenlik dönemindekileri ve gençleri diğer gruplardan daha fazla tehdit ediyor. Günümüzde ve gelecek yıllarda toplum sağlığı açısından büyük bir risk barındırmaktadır.
Sosyalleşme, öz güven kazanımı, yeniden kurulması gereken hedef ve hayaller için spor ve sanatın önemi artmaktadır. Sporun yarattığı heyecan, adrenalin ile iyileştirici, sosyalleştirici gücü, sanatsal faaliyetlerin ise yaratıcılığı ve hayal gücünü geliştirmesinin yanı sıra kendini ifade etmedeki katkılarının önemli olduğunu biliyoruz.
SPOR VE SANATIN GÜCÜ:
Bu zor süreçte özellikle gelişim çağındaki çocuklar ve gençlerin depresyondan korunmada ve depresyon tedavisinde spor ve sanatın katkısı bilinmektedir.
Spor ve sanatın iletişim, sosyalleşme, hedef belirleme ve hedefe yönelik çalışma, farklı ortamlara kolay adaptasyon sağladığını ve buna bağlı olarak tedavi ve rahatlama amaçlı olarak da kullanıldığı yüzyıllardır bilinmektedir. İnsanlar çağlar boyu spor, sanat, müzik, güzel sanatların iyileştirici gücünden yararlanarak acılarını, sevinçlerini, korkularını ve farklı duygularını anlatmışlardır.
Tarihler boyu yaşanılan savaşlarda ve afetlerde ruhsal iyileşme için sporun, sanatın, müziğin bir araç olarak nasıl etkili bir yöntem olarak kullandığını biliyoruz. Özellikle çeşitli sorunlar yaşayan bireyler ya da grupların tedavilerinde sanatın, sporun iyileştirici ve sosyalleştirici rolünün önemli olduğunu unutmayalım.
Spor ve sanat tedavi edicidir, spor ve sanat etkinliğinde bulunmak yaşamı iyileştirir ve zenginleştirir. Spor ve sanat yoluyla iletişim kurulabilir. Bireysel sorunların çözümünden toplumsal düzeyde yaşanılan sorunların çözümüne kadar bu iki yöntemin çok önemli fonksiyonları olduğunu belirtmeliyiz.
Unutulmamalıdır ki bedensel, zihinsel ve ruhsal gelişim için spor ve sanat aktiviteleri bireye fiziksel, duygusal ve sosyal olarak önemli katkılar sağlar.
Sanat, yaratıcılığın ve hayal gücünün ifadesidir. Sanat bireye estetiği ve inceliği öğretirken kendini gerçekleştirme fırsatı sunar. Sanat ve sporun bireyin fiziksel, duygusal ve sosyal yönden gelişimine önemli katkılar sağlarken insana ve topluma kendini geliştirme fırsatı da sunmaktadır.
Spor yaparken salgılanan adrenalin ve alınan oksijen gelişim çağındaki çocuklar ve gençlerde bireyin ruh halinin pozitif yönde etkilenmesine katkıda bulunur. Böylece yaşanılan travmayı atlatmak için çok daha hızlı çözüme ulaşabiliriz.
Spor ve sanat travma ile mücadelede önemli bir panzehirdir. Spor ve sanatla uğraşan bireylerin kaygıları ve stresleri az, yapılan işe konsantrasyonları yüksek olur. Bedensel sağlık ile birlikte benlik saygısı ve özgüveni gelişir. Bu bireylerin topluma yeniden adaptasyonları kolay olurken amaca yönelik çalışmaya başlarlar. Bu da hem toplumsal düzenin kurulmasına hem de toplumsal sağlığın oluşmasına katkı sağlar.
Özellikle yaşanılan travmatik ortamlardan sonra şiddet ve farklı sorunların yaşanmasını önlemek için spor ve sanatın gücünü kullanmak gerekir.
Spor ve sanat; bireyin kendisini doğru tanıma, duygusallığını yaşamak ve duygularını yönetebilme becerilerini geliştirirken kendisini doğru ifade etmedeki rolleri yüksektir.
Spor ve Sanat ile yaşanılan zor sürçlerin daha kolay atlatılması sağlanırken insanların niteliklerini yeniden keşfetmesine olanak sağlar.
Sanat ve spor önemli birer terapi aracıdır. Bireyin sorunlarıyla başa çıkmasına, yeni stratejiler geliştirmesine yardımcı olur. Kendi kültür ve geçmişlerinin güçlü yönlerini fark etmelerini kolaylaştırır.
Bugüne Kadar Neler Yaptık? (27 Nisan 2023
DG Akademik & Dostluk Spor & TÜMMİAD ve İZEV Vakfı iş birliği ile zor koşullarda yaşamını sürdürebilecek ve insanların ihtiyaçlarını karşılamak için caba gösterebilecek yapıya sahip 21 kişilik bir ekip ve 8 araç 3 kamyonet ile her alanda ihtiyaç̧ duyulacak erzakları alarak hataya gittik. Orada yeni gönüllüler ekleyerek 40 kişilik bir ekibe 12 araca dönüştük.
Hatay’ın her kösesine kolaylıkla ulaşmak ve acil ihtiyaçların hızlı bir şekilde ulaşmasını sağlamak için İskenderun, Kırıkhan, Defne ve Samandağ̆ olmak üzere 4 ayrı bölgeye yayılarak çalışmalar yürüttük. Buralarda küçük çadır kentler oluşturduk ve bizlere ulaşan ailelerin barınma, sağlık, gıda, giyim, hijyen, çocukların/bebeklerin ihtiyaçlarını karşıladık. Köylerde iletişim kurarak ihtiyaç̧ sahiplerinin eksiklerini giderdik. Yalnızca ihtiyaçlarını bekleyen insanların ihtiyaçlarını karşılamanın ötesinde onların yalnız olmadıklarını hissettirmeye çalıştık.
Süreç̧ içeresinde yardım için Hatay’a gelen ve bölgede ne yapılacağını bilmeyen bizlerle aynı amacı güden sevgi ve şefkatli insanlardan oluşan grupları da ekibimize dahil ederek 80 kişilik bir ekibe dönüştük.
Daha çok İhtiyaç̧ sahibi aile ve bireylere ulaşmak için gittiğimiz yerler ve köylerde bölgenin söz sahibi insanları ile iletişim ağını genişleterek daha çok insana ulaşmanın ve ihtiyaçları karşılamanın yolunu açtık. Aynı zamanda bölge halkının, Kollektif bir yapı oluşturmak için yardıma gelen STK’lar ve kurumlarla Wahatsapp grupları oluşturarak gelen ihtiyaçların ortak yakınlıklara göre ihtiyaç sahiplerine hızlıca ulaşmasına imkan oluşturduk.
Bölgeye sürekli yeni gelen ekipler, gelen yardım tırları ve erzakları doğru alanlara yönlendirmek, yardım ulaşmamış köylere ulaşmasını sağlamak için çeşitli ağlar kurduk.
Her bölgede bizden yardım alabileceklerini duyurmak için tüm sosyal ve iletişim kanallarından duyurular yaparak bölgedeki insanların haricinde deprem bölgesinde ailesi olan, arkadaşı, akrabası, çocuğu vb. olanların bizlere ulaşmasına imkan oluşturduk. Ailesine, arkadaşına, çocuğuna ulaşılamayan insanların ilettikleri adreslere giderek iletişim kurmalarını sağlayıp, ihtiyaç duydukları erzakları da temin ettik.
Sağlıkçılar: bölgelerde kurulan ilk yardım ekipleri ile iş birliği yaparak ihtiyacı olan insanları sağlıkçılara ya da ulaşmaları güç bireylere sağlıkçıları götürdük.
Köpekler ve kedilerin beslenmeleri ve su ihtiyaçları için bir ekip kurup mama ve su dağıttık.
Elektrik olmadığı için Jeneratörler aldık hem kendimizin hem insanların telefonlarını şarj ettik Ailesine ulaşamayanların ailelerinin adreslerine giderek durum tespiti yapıp bilgi aktardık.
Gelen erzaklar bitince şehrin belli bölgelerinde kurulan Belediyeler, siyasi partiler, STK’lar, Kızılay ve AFAD ekipleri ile iş birliği yaparak bize ulaşan ihtiyaçları depolardan temin edip ailelere ulaştırdık.
03 Mart 2023 bir kısım ekibimiz evine dönmek zorunda kaldı. Yaptığımız iş birlikleri ile Antakya Merkez, İskenderun, Samandağ ve Defne de ihtiyaçları karşılamaya devam ediyoruz. Aynı zamanda farklı bölgelerden gelen ihtiyaçların karşılanması için o bölgelerde kurduğumuz iletişim ağı ile ihtiyaçların karşılanmasına yönelik çalışmalara devam ediyoruz.
Kurduğumuz sosyal ağlar ve Kollektif çalışma sayesinde farklı bölgelerden bizlere ulaşan özelgereksinimli (engelli) bireylerin ihtiyaçlarının karşılanmasını sağılamaya çalışıyoruz.
Depremzede aileler ve ihtiyaç̧ sahibi bireyler için Mersin’de yerel yönetimlerin oluşturduğu alanlara deprem bölgesinden gelen ve bunlardan habersiz aileler ile iletişim kurarak sağlıklı yerleşim yerlerinde konaklamalarına olanak sunuyoruz. Aynı zamanda henüz yeni doğum yapmış, engelli çocuğu olan, hamile ve yaşlı olan ailelerin olduğu 230 bireyi (aile) sporcularımızın aileleri ve iş birliği yaptığımız STK’lar ile şehrin önde gelenleri ile organize olarak bazılarını toplu konaklama bazılarını da evlere yerleştirdik. Bu süreçte evlere yerleştirdiğimiz ailelerin ihtiyaçlarını karşılamaya çalışırken kısa sureli işler ayarlayarak hem gelir elde etmelerine hem de yeni bir ortama adapte olurken kendilerini daha iyi hissetmelerine olanak sunmaya çalışıyoruz.
Tedavi ve ameliyat ihtiyacı olanların sağlıklı ortamlarda tedavi ve ameliyatlarını karşılamak için çeşitli hastane, özel muayene vb. alanlarda iletişim ağı oluşturarak destek olmaya çalışıyoruz. Şu ana kadar yüzden fazla ailemizin tedavi ve ameliyatlarının yapılmasına imkan sağladık. Yeni doğan çocuklarımızın bakım ve ihtiyaçlarını karsılarken, doğum yapacak ailelerimizin de doktor ve hastane süreçlerine destek olmak için takibini yapıyoruz.
Deprem bölgesinden gelen çocuklarımızın okullara kayıtlarını takip ediyor, okul için ihtiyaç duyulan karşılamaya çalışıyoruz.
Mersin’e gelen binlerce aile ve çocuk var. Geleceğimizi emanet edeceğimiz çocukların listesini çıkardık ve yeni gelenleri kurduğumuz ağlar ile takip etmeye çalışıyoruz. Çocukları yaş gruplarına göre ayırarak spor, sanat ve sosyal etkinliklerle oldukları yeni ortama adapte olmalarını sağılamaya çalışıyoruz. Küçük çocuklarımız için (1-4 yaş) oyun alanları, boyama alanları vb. sosyal etkinlik alanları oluşturduk. Şimdi aynısını Hatay da birkaç̧ bölge de oluşturmak için çalışmalara başladık.
7-8 Mart 2023 tarihinde Mersin’de iki ayrı bölgede (Yenişehir / Mezitli) profesyonel spor ve sanat eğitimlerine başladık. İlk aşamada 350 çocuğumuzla başladığımız çalışmalarda 900 çocuğumuza hizmet vermekteyiz. Çocukların yaş gruplarına göre, Temel Spor Beceri Eğitimleri, basketbol, voleybol, futbol, okçuluk, gibi branşlarda spor eğitimlerine başladık.
Spora başlattığımız çocuklarımızın kıyafet, ayakkabı ve eğitimlerde kullanılacak malzemelerin karşılanması, her çocuğun yaptığı spor branşına özgü kıyafetlerle profesyonel eğitim almaları, yaptıkları sporun oluşturacağı enerjiyle kendilerini yenileyip, iyi bir spor kültürü̈ edinmelerine, hayal kurup kurdukları hayallere ulaşmak için caba göstermelerine olanak sunmaya çalışıyoruz. Spor ve sanatın iyileştirici gücünü kullanarak çocuklarımızın ve ailelerimizin iyi hissetmelerine olanak sunmaya gayret ediyoruz. Daha çok çocuğumuza hizmet vermek için iş birliği ve destek olacak kurumlar ile görüşmeler yapıyoruz.
Bu çalışmalarda öncelikle yüreğinde gerçek sevgi ve şefkat barınndıran spor eğitmenleri, sosyolog, psikolog, sanat ve teknoloji eğitimlerinden bir ekip oluşturduk.
Bu çalışmalarla çocuklarımızı ve aileleri buhranlı ortamdan kurtulmalarına imkan sunmaya çalışırken profesyonel, sporcular, sanatçılar en önemlisi iyi bireyler yetişmesine olanak sunmuş̧ olacağız.
1999 yılında Gölcük depremi sonrası İstanbul’da yaptığımız projemizden ülkemizin önde gelen sanatçısı Çağtay ULUSOY, birçok sporcu, gazeteci, ve en önemlisi hayata umutla bakan sağlıklı, üretken, azimli bireyler yetişmesine vesile olmuştuk.
Basketbol ailesinin bizlere kattığı aile olma, yardımlaşma, paylaşma, gücünü̈ doğru yansıtma, koordine yeteneği ve sosyal ağların katkısıyla edindiğimiz deneyimlerin gücünü̈ kullanarak İstanbul’daki kulüplerimizde (Beylikdüzü, Ardıçlıevler, Ispartakule, Bakırköy) ücretsiz spor eğitimleri yanı sıra Mersinde yaptığımız projelerle binlerce çocuğumuzun geleceğine ışık olmaya çalışacağız. Ayrıca Deprem sebebiyle farkı şehirlere gitmek zorunda kalan tüm çocuklarımız için oluşturduğumuz iş birlikleri ile ücretsiz spor ve sanat eğitimleri almalarına imkan sunuyoruz.
Hatay’da Usev Vakfı & DG Akademik iş birliği ile Defne, Samandağ, İskenderun ve Serinyol da 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı için etkinlikler yaptık. Toplam 3.000’den fazla çocuğumuzla 23 Nisan’ı kutlamanın yanı sıra çocuklarımıza bayram hediyeleri verdik.
Şu ana kadar 8 adet farklı bölgede çocuk atölyesi, 50 tane bisiklet, on binlerce oyuncak, 12.500’den fazla çocuğumuza etkinlik, 1.800 ailemizin ihtiyaçları (çadır, yiyecek, gıda, giyim, hijyen seti vb), 6.000 çocuğumuza giyim, mama, çocuk bezi vb. 12 ailemizin ameliyatı, 500’den fazla öğrencimizin kitap ve okul ihtiyaçları, 150 üniversite öğrencimizin barınma, eğitim vb. ihtiyaçlarını karşıladık. Her an yeni ihtiyaçları karşılamak için farklı bölgelerde çalışmalarımız ve bu çalışmalara destek olabilecek iş birlikleri için görüşmelerimiz sürmektedir.
Deniz Yıldızı hikayesine adanan biri olarak çalıştığımız her ortamda mottomuz “Mutlu Çocuklar Yetiştirmek İçin” oldu.
DG Akademik
Davut GÜNÖR